-
1 perdre
-
2 déprécier
-
3 laisser
v t1 ne pas prendre bırakmak2 ne pas utiliser almamak3 quitter terketmek4 kaybetmek◊Il a laissé beaucoup d'argent dans cette affaire. — Bu işte çok para kaybetti.
5 confier emanet etmek◊Je te laisse mes affaires, je reviens. — Dönüşte almak üzere eşyamı sana emanet ediyorum.
6 permettre izin vermek◊Ses parents l'ont laissé sortir. — Anne-babası ona çıkması için izin verdiler.
7 laisser tomber bırakmak◊Elle a laissé tomber ses études. — Kız öğrenimini bıraktı.
-
4 peu
1 az [az]◊2 peu à peu yavaş yavaş3 az miktar4 petit nombre az insan◊Peu le savent. — Bunu az insan bilir.
a biraz ['biɾaz]b hafif [ha'fif]◊Il pleut un petit peu. — Hafif yağmur yağıyor.
6 à peu près aşağı yukarı7 de peu az farkla8 depuis peu az süre önce
См. также в других словарях:
kaybetmek — i, der, Ar. ġayb + T. etmek 1) Yitirmek Kadın o kadar kan kaybetmiş ki az daha ölecekmiş. M. Ş. Esendal 2) Yenik düşmek, yenilmek Savaşı kaybetmek. Bahsi kaybetmek. 3) Para bakımından zarara girmek Hesapta bu binlerce lirayı kaybetmek ihtimali… … Çağatay Osmanlı Sözlük